22 Ekim 2011 Cumartesi

Küçük insanlar & büyük evler

Bora 5 aylıkken dönmeye, 6 aylıkken de döne döne bütün evi gezmeye başladı. Bütün ihtiyacını dönerek gideriyordu ve son derece zararsızdı. Taki 7. ayda pıt diye kalkıp hop diye emekleyene kadar. Küçük adamımın önünde kocaman, gizemlerle dolu bir ev ve keşfedilecek, çekiştirilecek şahane nesneler vardı. Hemen prizler kapatılıp, kablolar gizlendi. Keskin köşelere kenar koruyucular yerleştirildi. Ama evde ki her şeyi kaldıramazdım. Zaten çocuk demek bir saniye bile gözünü ayırmaman gereken ve kısa süreli bir sessizlik varsa kesin tehlike çanlarını çalan küçük tehlikeler değil midir? Dolapları kilitlemedim ne bulduysa o indirdi ben kaldırdım, o açtı ben kapadım. Sadece priz ve kablo ellemeye yeltenirken hayır kelimesini kullandım. Evde her şeyi karıştıran, dağıtan ve de bundan çok mutlu olan bir bebek ve bu mutluluktan müthiş keyif alan bir anne-baba vardı.Halen bu durum devam ediyor.

Bora'yı serbest bırakma kararımın 51 kiloya düşmek ve çok çok yorulmak olduğunu az buçuk tahmin etsemde bana süprizi 10. ayda yürümek oldu. Emeklemekten sıkılan küçük adamım evimizin emeklemekle aşınmayacağına karar verip 3 adım attı bana doğru. Uzun zamandır zemin çalışmaları yapıyordu ama bu kadar kısa sürede yürüyeceğine ihtimal vermemiştim. Her ne kadar yorulunca beni yürüteç olarak kullanmaya devam da etse Bora mutlu,bizse çok keyifliyiz.

1 yorum:

Dr.EsmaKütan dedi ki...

Cok güzel canım cok iyi yapmışsın aynen devam:)